Sitemizde, siz misafirlerimize daha iyi bir web sitesi deneyimi sunabilmek için çerez kullanılmaktadır.
Ziyaretinize varsayılan ayarlar ile devam ederek çerez politikamız doğrultusunda çerez kullanımına izin vermiş oluyorsunuz.
X

Madde 102

b. Kanuna göre

b.   Kanuna göre

Madde 102 - Kanunen geçerli bir açıklama yapılmadığı veya makbuzda bir açıklık bulunmadığı durumda ödeme, muaccel borç için yapılmış sayılır. Birden çok borç muaccel ise ödemenin, borçluya karşı ilk olarak takip edilen borç için yapılmış olduğu kabul edilir. Takip yapılmamış ise ödeme, vadesi ilk önce gelmiş olan borç için yapılmış olur.

Birden çok borcun vadesi aynı zamanda gelmişse, mahsup orantılı olarak; borçlardan hiçbirinin vadesi gelmemişse ödeme, güvencesi en az olan borç için yapılmış sayılır.

I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:

b) Kanuna tevfikan

Madde 86 - Kanunen muteber bir beyan vâki olmadığı yahut makbuzda bir güna mahsup gösterilmediği takdirde, tediye muaccel olan borca mahsup edilir. Müteaddit borçlar muaccel ise tediye, borçlu aleyhinde birinci olarak takip edilen borca mahsup edilir. Takibat vâki olmamış ise tediye, vadesi iptida hulûl etmiş olan borca mahsup edilir.

Müteaddit borçların vadeleri aynı zamanda hulûl etmiş ise mahsup mütenasiben vâki olur. Hiç bir borcun vadesi hulûl etmemiş ise alacaklı için en az teminatı haiz olan borca mahsup edilir.

II-) Madde Gerekçesi:

Madde 101 - 818 sayılı Borçlar Kanununun 86 ncı maddesini karşılamaktadır.

Tasarının iki fıkradan oluşan 101 inci maddesinde, birden çok borcu bulunan borçlunun yaptığı ödemenin, hangi borcu için olduğunu bildirmemesi ve bu konuda makbuzda da bir açıklık bulunmaması durumunda, ödemenin kanunen hangi borç için yapılmış sayılacağı düzenlenmektedir.

818 sayılı Borçlar Kanununun 86 ncı maddesinin kenar başlığında kullanılan “3. Kanunen mahsup” şeklindeki ibare, Tasarıda “b. Kanuna göre” şeklinde değiştirilmiştir.

Metninde yapılan arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.

III-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:

1-) OR:

b. Nach Gesetzesvorschrift

Art. 87

1 Liegt weder eine gültige Erklärung über die Tilgung noch eine Bezeichnung in der Quittung vor, so ist die Zahlung auf die fällige Schuld anzurechnen, unter mehreren fälligen auf diejenige Schuld, für die der Schuldner zuerst betrieben worden ist, und hat keine Betreibung stattgefunden, auf die früher verfallene.

2 Sind sie gleichzeitig verfallen, so findet eine verhältnismässige Anrechnung statt.

3 Ist keine der mehreren Schulden verfallen, so wird die Zahlung auf die Schuld angerechnet, die dem Gläubiger am wenigsten Sicherheit darbietet.

2-) CO:

b. D’après la loi

Art. 87

1 Lorsqu’il n’existe pas de déclaration valable, ou que la quittance ne porte aucune imputation, le paiement s’impute sur la dette exigible; si plusieurs dettes sont exigibles, sur celle qui a donné lieu aux premières poursuites contre le débiteur; s’il n’y a pas eu de poursuites, sur la dette échue la première.

2 Si plusieurs dettes sont échues en même temps, l’imputation se fait proportionnellement.

3 Si aucune des dettes n’est échue, l’imputation se fait sur celle qui présente le moins de garanties pour le créancier.

IV-) Yargı Kararları:

1-) Y. 6. HD, T: 28.03.2022, E: 2021/2673, K: 2022/1670:

“... Davacı vekili, davalının müvekkili kooperatifin üyesi iken kooperatife aidat borcu ve gecikme zammı nedeni ile borçlu olduğunu, borcunu ödememesi üzerine kendisine ihtarname keşide edilip, yönetim kurulunun ... Sayılı kararı ile üyelikten ihraç edildiğini, ancak alacağın yine tahsil edilemediğini, ... ileri sürerek, ... TL’nin, ... davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Davalı vekili, müvekkilinin davacı kooperatife borcu olmadığını, müvekkiline ait ortaklığın dava dışı AK’ye ait ..., bu kişiden ... MT’nin üyeliği devraldığını, müvekkilinin ise ... MT’den üyeliği devraldığını, adı geçen dava dışı kişilerin yaptıkları ödemelerin müvekkili tarafından yapıldığının kabulünün gerektiğini, ... savunarak, davanın reddini istemiştir.

Mahkemece bozmaya uyularak, davalının ilk sahibi dava dışı AK’ye ait hisseyi, yine dava dışı MT’den devraldığı, dava dışı bu kişiler tarafından yapılan bir kısım ödemelerin, hesaba dahil edilmesi gerektiği gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.

...

2-) Dava kooperatif aidat alacağından kaynaklanmaktadır.

TBK 102. maddesi ... hükmünü içermektedir.

Her ne kadar mahkemece bozmaya uyulmuş ise de bozmanın gerekleri tam olarak yerine getirilmemiştir. Davalının üyeliği devraldığı MT’nin, iki üyeliği bulunduğu ve hangi üyelik için ödeme yaptığını belirtmeden ödemeler yaptığı, yapılan incelemede belirlenmiştir. Hükme esas alınan raporda hangi üyelik için ödemelerin yapıldığı belli olmadığından yapılan ödemelerin davalıya devredilen üyelik için olduğu kabul edilerek miktar hesabı yapılmıştır. Halbuki TBK 102. maddesine göre ödemenin hangi borç için yapıldığı belli değil ise orantılı olarak paylaştırılması gerekir. Mahkemece TBK 102. maddesi göz önünde bulundurularak MT’nin, yaptığı ödemelerin iki üyelik için orantılı olarak mahsup edilmesi gerekirken ...”

Copyright © 2017 - 2024 Prof. Dr. İlhan Helvacı. Tüm hakları saklıdır.
X