2. Zararın hesaplanması ve giderimi
2. Zararın hesaplanması ve giderimi
Madde 236 - Borcunu ifa etmeyen alıcı, satıcının bu yüzden uğradığı zararı gidermekle yükümlüdür.
Satıcı, satış bedelini ödemede temerrüde düşmüş olan alıcıdan, bu bedel ile satılanın başkasına dürüstlük kurallarına uygun olarak satışından elde ettiği bedel arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir.
Satılan, borsada kayıtlı veya piyasa fiyatı bulunan mallardan ise satıcı, böyle bir satışa gerek kalmaksızın alıcıdan, satış bedeli ile malın belirlenmiş ödeme günündeki fiyatı arasındaki farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini isteyebilir.
I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:
2 - Zarar ve ziyan nasıl hesap edileceği
Madde 212 - Ticari muamelelerde satıcı, satılanın semenini tediyeden temerrüt eden alıcıdan, bu semenle satılanı diğerine hüsnü niyetle sattığı semen arasındaki farktan ibaret olan zarar ve ziyanı istiyebilir.
Satılan borsada mukayyet olan veya cari fiyatı bulunan emtiadan ise, satıcı, bunu diğerine satmağa muhtaç olmaksızın satılanın semeni ile tediye için muayyen olan vade gününün fiyatı arasındaki farkı zarar ve ziyan olmak üzere alıcıdan talebedebilir.
II-) Madde Gerekçesi:
Madde 235 - 818 sayılı Borçlar Kanununun 212 nci maddesini karşılamaktadır.
Tasarının üç fıkradan oluşan 235 inci maddesinde, alıcının temerrüdü hâlinde, satıcının uğradığı zararın hesaplanması düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 212 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan “2. Zarar ve ziyanın nasıl hesap edileceği” şeklindeki ibare, Tasarıda “2. Zararın hesaplanması ve giderimi” şeklinde değiştirilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununda bulunmamakla birlikte, satıcının temerrüdüne ilişkin 188 inci maddenin birinci fıkrası hükmüne paralel olarak, Tasarının 235 inci maddesinin birinci fıkrasına da, alıcının temerrüdüne ilişkin olmak üzere, benzer bir hüküm eklenmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 212 nci maddesinin birinci fıkrasında, satıcının temerrüdüne ilişkin 188 inci maddesine benzer şekilde, ticarî satışlarda alıcının temerrüdü hâlinde, satıcının uğradığı zararın, öğretide somut yöntem olarak adlandırılan hesaplanma tarzı düzenlenmektedir. Öğretide, fark teorisinin yasal bir örneği olan bu hesaplama tarzının, âdi satışlarda da uygulanmasının, hakkaniyete daha uygun olacağı ve zararın hesaplanmasında fark teorisinin mübadele teorisine tercih edilmesi gerektiği görüşü ileri sürülmektedir. Bu nedenle, 818 sayılı Borçlar Kanununun 212 nci maddesinin birinci fıkrasının başında kullanılan “Ticarî muamelelerde satıcı” şeklindeki ibare, Tasarıda “Satıcı satış bedelini ödemede temerrüde düşmüş olan alıcıdan” şeklinde değiştirilmiştir. Böylece, menfaatler durumunda farklılık olmadığı gözetilerek, hem âdi satışlarda hem de ticarî satışlarda alıcının temerrüdü hâlinde, satıcıya, somut yönteme göre hesaplanacak zararını alıcıdan isteme hakkı tanınmıştır. Bu hükme göre, alıcının temerrüdü hâlinde satıcı, sözleşme konusu taşınır malı, başka bir alıcıya, dürüstlük kurallarına uygun olarak, “ikame satımı” yoluyla satmışsa, ilk alıcının ödemeyi üstlendiği bedele göre, yeni alıcıdan elde ettiği satış bedeli farkından doğan zararının, alıcı tarafından giderilmesini isteyebilir.
Maddenin son fıkrasında, 818 sayılı Borçlar Kanununda olduğu gibi, alıcının temerrüdü hâlinde satıcının uğradığı zararın, öğretide “soyut yöntem” olarak adlandırılan hesaplanma tarzı düzenlenmektedir. Buna göre, satılanın borsaya kayıtlı veya piyasa fiyatı (cari fiyatı) bulunan mallardan olması koşuluyla, ikame satımı yapmak zorunda olmaksızın, satıcı alıcıdan, satış bedeli ile malın ödeme günündeki fiyatı arasındaki farktan doğan zararının giderilmesini isteyebilir.
III-) Adalet Komisyonu Değişiklik Gerekçesi:
Alt Komisyonca, Tasarının 235 inci maddesinin üçüncü fıkrasında geçen “farkı alıcıdan giderim olarak” ibaresi, Tasarının 212 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkralarıyla uyum sağlanması için, “… farka göre hesaplanacak zararın giderilmesini …” ibaresiyle değiştirilmiş ve “böyle bir satışa gerek kalmaksızın,” ibaresinden sonra gelmek üzere, hükme açıklık sağlanması amacıyla “alıcıdan” ibaresi eklenmiş ve Komisyonumuzca da madde teselsül nedeniyle 236 ncı madde olarak bu şekliyle kabul edilmiştir.
Not: Tasarının 235. maddesinin 3. fıkrası Hükümetin teklif ettiği metinde şu şekilde kaleme alınmıştı:
“Satılan, borsada kayıtlı veya piyasa fiyatı bulunan mallardan ise satıcı, böyle bir satışa gerek kalmaksızın, satış bedeli ile malın belirlenmiş ödeme günündeki fiyatı arasındaki farkı alıcıdan giderim olarak isteyebilir.”
IV-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:
1-) OR:
2. Schadenersatz und Schadenberechnung
Art. 215
1 Kommt der Käufer im kaufmännischen Verkehr seiner Zahlungspflicht nicht nach, so hat der Verkäufer das Recht, seinen Schaden nach der Differenz zwischen dem Kaufpreis und dem Preise zu berechnen, um den er die Sache in guten Treuen weiter verkauft hat.
2 Bei Waren, die einen Markt- oder Börsenpreis haben, kann er ohne einen solchen Verkauf die Differenz zwischen dem Vertragspreis und dem Markt- und Börsenpreis zur Erfüllungszeit als Schadenersatz verlangen.
2-) CO:
2. Dommages-intérêts et calcul de ceux-ci
Art. 215
1 En matière de commerce, le vendeur a le droit de réclamer de l’acheteur en demeure de payer son prix de vente, des dommages-intérêts représentant la différence entre ce prix et celui pour lequel il a revendu la chose de bonne foi.
2 Lorsque la vente porte sur des marchandises cotées à la bourse ou ayant un prix courant, le vendeur peut se dispenser de les revendre, et réclamer, à titre de dommages-intérêts, la différence entre le prix de vente et le cours du jour au terme fixé pour l’exécution.