I. Havale eden ile havale alıcısı arasındaki ilişki
B. Hükümleri
I. Havale eden ile havale alıcısı arasındaki ilişki
Madde 556 - Havale, havale edenin havale alıcısına olan borcunun ifası amacıyla yapılıyorsa, bu borç ancak havale ödeyicisinin borcu ifa etmesiyle sona erer.
Havaleyi kabul etmiş olan havale alıcısı, havale ödeyicisine başvurarak havalede belirlenen süre içinde alacağını elde edememişse, bu alacağı, havale edene karşı yeniden ileri sürebilir.
Alacaklı olan havale alıcısı, havaleyi kabul etmek istemezse, durumu borçlu olan havale edene gecikmeksizin bildirmek zorundadır; bildirmezse bundan doğan zararı gidermekle yükümlü olur.
I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:
(B) Akdin Hükümleri
I - Muhil ile muhalünleh arasındaki münasebet
Madde 458 - Havalenin mevzuu, muhîlin muhalünlehe olan borcunun tediyesi ise bu borç ancak muhalünaleyh tarafından vuku bulacak tediye ile sâkıt olur.
Şu kadar ki, havaleyi kabul etmiş olan alacaklı ancak muhalünaleyhe müracaat ile havalede tâyin olunan müddet zarfında matlubunu istifa edemediği takdirde muhîlden alacağını mutalebe salâhiyetini haiz olur.
Muhalünleh olan alacaklı, havaleyi kabul etmek istemezse borçluyu derhal haberdar etmek lâzımdır; aksi halde zarar ve ziyan ile mesul olur.
II-) Madde Gerekçesi:
Madde 556 - 818 sayılı Borçlar Kanununun 458 inci maddesini karşılamaktadır.
Tasarının üç fıkradan oluşan 556 ncı maddesinde, havale eden ile havale edilen arasındaki ilişki düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 458 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan “B. Akdin hükümleri / I. Muhil ile muhalünleh arasındaki münasebet” şeklindeki ibare, Tasarıda, “B. Hükümleri / I. Havale eden ile havale alıcısı arasındaki ilişki” şekline dönüştürülmüştür.
Metninde yapılan arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.
III-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:
1-) OR:
B. Wirkungen
I. Verhältnis des Anweisenden zum Anweisungsempfänger
Art. 467
1 Soll mit der Anweisung eine Schuld des Anweisenden an den Empfänger getilgt werden, so erfolgt die Tilgung erst durch die von dem Angewiesenen geleistete Zahlung.
2 Doch kann der Empfänger, der die Anweisung angenommen hat, seine Forderung gegen den Anweisenden nur dann wieder geltend machen, wenn er die Zahlung vom Angewiesenen gefordert und nach Ablauf der in der Anweisung bestimmten Zeit nicht erhalten hat.
3 Der Gläubiger, der eine von seinem Schuldner ihm erteilte Anweisung nicht annehmen will, hat diesen bei Vermeidung von Schadenersatz ohne Verzug hievon zu benachrichtigen.
2-) CO:
B. Effets du contrat
I. Rapports entre l’assignant et l’assignataire
Art. 467
1 Lorsque l’assignation a pour objet d’éteindre une dette contractée par l’assignant envers l’assignataire, cette dette n’est éteinte que par le paiement de l’assigné.
2 Toutefois, le créancier qui a accepté l’assignation ne peut faire valoir de nouveau sa créance contre l’assignant que si, ayant demandé le paiement à l’assigné, il n’a pu l’obtenir à l’expiration du terme fixé dans l’assignation.
3 Le créancier qui reçoit de son débiteur une assignation doit, s’il entend ne pas l’accepter, prévenir le débiteur sans délai, sous peine de dommages-intérêts.