I. Süreye bağlanmamış borç
C. İfa zamanı
I. Süreye bağlanmamış borç
Madde 90 - İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borç, doğumu anında muaccel olur.
I-) 818 Sayılı Borçlar Kanunu:
(C) İfanın Zamanı
I - Muaccel borç
Madde 74 - Ecel meşrut olmadığı veya işin mahiyetinden anlaşılmadığı takdirde borcun hemen ifa ve derhal icrası talep olunabilir.
II-) Madde Gerekçesi:
Madde 89 - 818 sayılı Borçlar Kanununun 74 üncü maddesini karşılamaktadır.
Tasarının tek fıkradan oluşan 89 uncu maddesinde, süreye bağlanmamış borçta ifa zamanı düzenlenmektedir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 74 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan “C. İfanın Zamanı / 1. Muaccel borç” şeklindeki ibare, Tasarıda “C. İfa zamanı / 1. Süreye bağlanmamış borç” şeklinde değiştirilmiştir.
818 sayılı Borçlar Kanununun 74 üncü maddesinde kullanılan “Ecel meşrut olduğu veya işin mahiyetinden anlaşılmadıkça” şeklindeki ibare, Tasarıda “İfa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukukî ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça” şekline dönüştürülmüştür.
Metninde yapılan düzeltme ve arılaştırma dışında, maddede 818 sayılı Borçlar Kanununa göre bir hüküm değişikliği yoktur.
III-) Kaynak İsviçre Borçlar Kanunu:
1-) OR:
C. Zeit der Erfüllung
I. Unbefristete Verbindlichkeit
Art. 75
Ist die Zeit der Erfüllung weder durch Vertrag noch durch die Natur des Rechtsverhältnisses bestimmt, so kann die Erfüllung sogleich geleistet und gefordert werden.
2-) CO:
C. Epoque de l’exécution
I. Obligations sans terme
Art. 75
A défaut de terme stipulé ou résultant de la nature de l’affaire, l’obligation peut être exécutée et l’exécution peut en être exigée immédiatement.
IV-) Yargı Kararları:
1-) YİBK, T: 18.02.2022, E: 2019/5, K: 2022/1:
... henüz ifa zamanı gelmemiş (vadesi gelmemiş, muaccel olmayan, müeccel) bir alacak için açılan davalar hakkında mahkeme tarafından ne şekilde ve nasıl hüküm kurulması gerektiği, buradan varılacak sonuca göre yargılama giderleri kapsamında olan avukatlık ücretinin (vekâlet ücretinin) tayininde nispi vekâlet ücretine mi yoksa tarifeye göre maktu vekâlet ücretine mi hükmedileceği konusunda Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ile Yargıtay Hukuk Daireleri arasında görüş ve uygulama farklılığı bulunduğu, dava şartı ve vadenin ifanın tamamlayıcı unsuru olduğu, ... ifa zamanı gelmemiş bir alacak için alacaklının ifayı talep etme hakkı bulunmadığı, buradan hareketle dava açmakta hukuki yararın olmadığı, ifanın tüm unsurları tamamlanmadan açılan davanın usulden reddiyle birlikte davalı lehine maktu vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği belirtilerek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu ve Yargıtay Hukuk Daireleri arasındaki içtihat ve uygulama farklılığı nedeniyle içtihatların birleştirilmesine karar verilmesi talep edilmiştir.
... ifa zamanı gelmemiş (vadesi gelmemiş, muaccel olmayan, müeccel) bir alacak için açılmış dava, erken açılmış dava niteliğinde olduğundan, bu davanın açılmasında henüz hukuki yarar bulunmamaktadır. O nedenle, HMK’nın 114 / 1 - h bendinde dava şartları arasında sayılan hukuki yararın bulunmadığı durumda, davanın esastan değil, HMK’nın 115 / 2. maddesi gereği usulden reddine karar verilmesi gerekir.
V. SONUÇ
İfa zamanı gelmemiş (vadesi gelmemiş, muaccel olmayan, müeccel) bir alacak için açılmış davada, mahkemece ifa zamanının henüz gelmediği gerekçesiyle davanın usulden reddine karar verilmesi gerektiğine dair, 18.02.2022 tarihinde oy birliğiyle karar verilmiştir. (RG. 04.11.2022; S: 32003).
2-) Y. 3. HD, T: 03.05.2023, E: 2022/8595, K: 2023/1259:
“… Davacı, … Devlet Hastanesi ile yapılan satım sözleşmesi kapsamında, hastaneye teslim etmiş olduğu tıbbi malzemelerin bedelinin davalı kurum tarafından ödenmediğini, bunun üzerine davalı hakkında … kesilen faturalara dayalı … İcra Müdürlüğünün … sayılı dosyasında ilamsız icra takibi yapıldığını ancak davalının haksız itirazı üzerine takibi durduğunu, … ileri sürerek, … TL asıl alacağa yaptığı itirazın iptalini … talep etmiştir.
...
Davalı, icra takip tarihinde davaya konu alacağın muaccel olmadığını, … sözleşmelerin ödeme yeri ve şartları başlıklı 11.4. maddesinde, borç kabul raporunun düzenlenmesinden itibaren yüklenicinin yazılı talebi üzerine en geç 180 gün içinde borcun ödeneceğinin, … kararlaştırıldığını, bu sebeple borcun muaccel hale gelmesi için davacının takipten önce ihtarname göndermesi ve 180 günlük süreyi beklemesi gerektiğini ancak hiçbir ihtarname gönderilmeden takip yapıldığını savunarak, davanın reddini, … istemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin … kararıyla; … İcra Müdürlüğünün … dosyasındaki icra takibinin … TL asıl alacak yönünden yapılan itirazın iptaline, … karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
…
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin … kararıyla; somut olayda taraflar arasında yapılan … sözleşmelerin ödeme yeri ve şartları başlıklı 11.4 maddesinde, borç kabul raporu düzenlenmesinden itibaren yüklenicinin yazılı talebi üzere en geç 180 gün içinde ödeme yapılacağının kararlaştırıldığı, bu madde hükmüne göre satış bedelinin ödenmesi için taraflarca özel ifa zamanı belirlendiği, yani sözleşmede borcun, alacaklının ihtarından belli süre sonra ödeneceği ibaresinin olması ve alacaklının ihtar yapmaması veya yapmasına rağmen belirlenen süreyi beklemeden alacak talebinde bulunması halinde alacağın muaccel sayılmayacağı, … takip tarihi itibariyle davacı alacağının muaccel olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi gerektiği, bu nedenle … davalı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine, … karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
…
C. Gerekçe
…
3. Değerlendirme
1.Taraflar arasında düzenlenen 22.05.2019 ve 07.08.2020 tarihli sözleşmelerin "Ödeme Yeri ve Şartları" başlıklı 11.4 maddesinde “Borç kabul raporu düzenlenmesinden itibaren yüklenicinin yazılı talebi üzerine en geç 180 gün içinde ödenecektir. …
2.Türk Borçlar Kanunu 90 ncı maddesine göre kural olarak borç doğumu anında muaccel olur ve hemen ifası talep edilebilir. Bunun istisnası ise, borcun bir süreye ya da vadeye bağlanması durumudur.
3.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile yukarıda yer verilen hukuk kurallarına, satış bedelinin ödenmesi için taraflarca özel ifa zamanı belirlenmesine, sözleşmede borcun, alacaklının ihtarından belli süre sonra ödeneceği ibaresinin olmasına, alacaklının ihtar yapmamasına veya yapmasına rağmen belirlenen süreyi beklemeden alacak talebinde bulunmasına, bu halde alacağın muaccel sayılmayacağına göre, davacı vekili tarafından ileri sürülen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir. …”
3-) Y. 11. HD, T: 03.10.2016, E: 2016/6868, K: 2016/7680:
“… İhtiyati haciz talep eden (alacaklı) vekili, borçlunun yapılan takibe itiraz etmesi sonucu ... Asliye Hukuk Mahkemesi’nde itirazın iptali davası açıldığını, banka kayıtları ve ceza dosyasından davalının borçlu olduğunun sabit olduğunu, ... İcra Müdürlüğünün … takip dosyasında borçlunun borcunu ikrar ederek tarafların 02/05/2013 tarihinde 981.000,00 TL için anlaşmaya vardıklarını, ancak dava sırasında borçlunun mallarını üçüncü kişilere devrederek kaçırmaya başladığını, dava sonucunda müvekkilinin alacağını tahsil edemeyecek hale geleceğini ileri sürerek borçlunun taşınır ve taşınmaz malları ile üçüncü şahıslardaki hak ve alacakları üzerine ihtiyati haciz konulmasını istemiştir.
…
Talep, ihtiyati haciz istemine ilişkindir. Mahkemece, henüz vadesi gelmiş bir alacağın varlığı kanıtlanamadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir. Dosyada mevcut olan ve ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) şirket müdürü ile karşı taraf (borçlu) arasında imzalanan 02.05.13 tarihli adi yazılı sözleşmede, karşı taraf (borçlu) ...’nin 981.000,00 TL borcunu ödediğinde aleyhindeki icra takibinden vazgeçileceği öngörülmüştür. 6098 Sayılı TBK’nın 90. maddesinde, ifa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça veya hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borcun, doğumu anında muaccel olacağı düzenlenmiştir. Bu durumda anılan yasa hükmü ve ihtiyati haciz kararı verilebilmesi için gerekli olan vadesi gelmiş bir alacağın varlığı konusunda yaklaşık ispat şartının gerçekleşmiş olması karşısında istemin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) yararına bozulması gerekmiştir. …”
4-) Y. 19. HD, T: 15.01.2015, E: 2014/12955, K: 2015/375:
“… Davacı vekili, müvekkili ile davalı arasında 500.000 kg arpa alımı konusunda anlaşma yapıldığını, davalının yaklaşık 300.000 kg arpayı teslim etmediğini, bu şekilde sözleşmeye aykırı davrandığını belirterek, 10.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, köylülerden aldığı arpanın ödemesinin günlük yapılması gerektiği, davacının zamanında ödeme yapmadığı gibi ürünleri derhal teslim almadığını ve sözleşmeye aykırı davrandığını, bu sebeple teslimin gerçekleşmediğini bildirerek, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, … taraflar arasındaki sözleşmede ödemenin peşin olarak belirlendiği, 6098 Sayılı TBK 90. maddesine göre, ifa zamanı taraflarca kararlaştırılmadıkça ve hukuki ilişkinin özelliğinden anlaşılmadıkça her borcun doğma anında muaccel olacağı, buna göre sözleşme yapıldığı anda arpa teslimi borcunun muaccel olduğu ve muaccel olan borcun kısmen yerine getirilmesi nedeni ile yerine getirilmeyen kısım yönünden sözleşmenin tam olarak ifa edilmediğinin kabulü gerektiği gerekçesi ile davanın kabulüyle 10.000,00 TL cezai şartın davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
… hükmün ONANMASINA, … oybirliğiyle karar verildi. ..."
V-) Yararlanılabilecek Monografiler:
Melek Bilgin Yüce; Alacaklı ve Borçlu Açısından İfa Zamanı,
İstanbul, 2015.